Evliliklerinin 25’inci yılında Karayip tatiline çıkan avukat çift, bavulları Londra’da unutulunca dünyanın en lüks gemisinde sefalet yaşadı. Çift, dönüşte British Airways’den 13 bin TL tazminat istedi
Yüksel KOÇ/ AHT
İSTANBUL’daki Develioğlu&Dağ Hukuk Bürosu’nun sahipleri olan Avukat Yonca Develioğlu Dağ ile Marmara Üniversitesi Ticaret Hukuku öğretim üyesi eşi Dr. Mustafa Üner Dağ, evliliklerinin 25’inci yıldönümünü kutlamak için Karayip Adaları’nda eşsiz bir tatil planladı. Bu rüya tatilin varlık içinde yokluğa dönüşeceğinden habersiz çift, dünyanın en lüks ve büyük 15 yolcu gemisinden biri olan Holland America Line Şirketi’ne ait 2 bin 104 kişilik Eurodam gemisini seçti.
RÜYA GEMİDE SEFALET
9 -16 Ocak 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan, Miami’den başlayıp Miami’de bitecek yolculuk için de 8 Ocak’ta British Airways’in İstanbul-Londra-Miami seferini yapan uçağına bindi. Dağ çifti, Miami’de indiklerinde ise iki bavullarının Londra’da unutulduğunu öğrendi. British Airways’ın yetkilileri, bavulları Miami’de gemiye binmeden yetiştirme taahhüdünde bulundu.
Beklenen bavullar limana yetiştirilmedi. Bavullarına kavuşacakları umuduyla Miami’de alışveriş yapmayan Dağ çifti, gemiye İstanbul’dan çıktıkları elbiselerle binmek zorunda kaldı.
Elbiselerini yıkayıp yıkayıp yeniden giymek zorunda kalan, hatta kurumaları için odalarından çıkamayan çift, smokinleri ve gece elbiseleri olmadığı için gemideki 8 restoranın 7’sine alınmadı, kaptanın verdiği baloya katılamadı, mayoları olmadığı için havuz ile saunaya giremedi. Gemideki 2 bin yolcu krallara lâyık tatil yaparken, sefalet yaşayan Türk çift, bavullarını unutan British Airways’e 13 bin liralık tazminat davası açtı.
Kaynak www.habertürk.com
Bu olay tam bir para var huzur yok olayıdır, yani kendinizi onların yerine bir koysanıza, sen git dünyanın en romantik olaylarından birini yap ama senin de fıkra gibi haberini yapsınlar. Değil 13bin 113bin alsalar en fazla artistlik yaparlar ama ben ne zaman isimlerini duysam hafif bir tebessüm yaşarım kendi çapımda. O değil gemiye o kadar para ver seni restoranta, baloya almasınlar, hani buna mı üzülürsün, kıyafetlere mi üzülürsün? Gemi tamamen Türk olsaydı biri acır bir iki t-shirt falan verirdi bence. Hani bana sorsanız sen bir şeyler verir miydin diye, yani ben adamı öyle görsem gece gündüz tırsardım ne bu şarapcı mı diye ama sonradan eşi falan da aynı olunca gider konuşurdum adamla, ya da öyle sanıyorum :D